Alejandro Ceresuela, tutkusunu kariyere dönüştürmeyi başaran az sayıdaki şanslı insanlar arasında. Ancak ona göre bu bir tesadüf değil.
“Olaylar şansla gerçekleşmez, olaylar istediğiniz için gerçekleşir. Bence şanslı olmakla ilgisi yok, çalışmanız ve kendinize güvenmeniz gerekiyor”
Alejandro’nun yolculuğunun başlangıcı, yaklaşık on yıl önce bir sporsever olarak Moto GP’yi fotoğraflaması oldu. Fotoğrafları hemen insanların dikkatini çekti ve büyük talep görmeye başladı.
Moto GP yarışının kendisi gibi, fotoğraf çekmenin de anahtarı, uygun konumu ve zamanı yakalamaktır. Alejandro şöyle açıklıyor: “Doğru tekniği kullanmalısınız, ayrıca ifade etmek istediğiniz şey hakkında net bir fikrinizin olması da gerekiyor. Bana göre, motosikletlerin en önemli özelliği hız ve bunu fotoğraflarımda göstermek istiyorum. Bunu yapabilmek için de doğru yerde olmanız çok önemli, sonra da tekniğiniz mükemmel olmalı.”
Tekniğin yanı sıra, Alejandro son fotoğrafı her an aklında tutuyor; istediği fotoğrafı tam olarak elde etmek için çekimi yapmasından düzenlemeye kadar tüm süreç boyunca.
“Pistte çok vakit geçiriyorum ama bir o kadar vakti de medya merkezinde fotoğraflarımı düzenleyerek geçiriyorum. Bana göre, en önemlisi aklımdaki görüntü ve sonra da fotoğraf makinesini kullanma şeklim.”
On yılı aşkın deneyimiyle bu alanda uzman olan Alejandro’nun yaşadığı zorluklardan biri fotoğraflarının tazeliğini korumak: “Müşteriler her zaman pistten tipik çekimler istiyor ki ben de bunları hep çekiyorum. Ama hafta sonları kendi keyfime göre hareket etme fırsatını kullanıp yeni görüntüler ve daha sanatsal çekimler için keşif yapıyorum. Her yıl, fotoğraflarımın hepsinin aynı görünmemesi için yeni çekim konumları arıyorum. Yeni bir yıl yeni bir sınav gibidir. Aynı yerlere gidiyoruz ama ben farklı fotoğraflar çekmek istiyorum. Sürekli gelişmek istiyorum. İşte bu, görüntülerimin taze ve heyecan verici olmasını sağlıyor.”
Alejandro’nun yarış fotoğraflarında pistteki virajlar ve kıvrımlar yer alsa da fotoğrafları, pistin dışında neler yaşandığına, pit alanındaki telaşlı saniyelik aksiyondan gözleri kapalı, motosiklete oturmadan önce pistteki her virajı tekrar hesaplayan, meditasyon halindeki sürücülere kadar her şeye dair de bir fikir veriyor. Yine sporla ilgili bilgisi ve tam olarak ne zaman ve nerede olması gerektiğini bilmesi, bu anları yakalamasının anahtarı.
“Pit ekibinin güzel bir fotoğrafını çekmek istiyorsanız, ne zaman ne yapacaklarını bilmeniz gerekir. Lastik değiştiren pit ekibinin güzel bir fotoğrafını çekebilirsiniz ama o on saniye boyunca en önemlisi sadece bir saniyedir. Burada önemli olan deneyim ve sadece bir fotoğrafa odaklanmamak. Üç saniye içinde, birbirinden çok farklı üç fotoğraf çekebilirsiniz ama bunu yapabilmek için ne zaman hızla hareket etmeniz gerektiğini bilmeniz gerekir.”
Hafta sonundaki yarış toplantıları Alejandro’nun ne çektiğine göre değişebiliyor, bu yüzden çekimlerinin nesnesine uyacak farklı fotoğraf makineleri ve lensler kullanıyor. “Normalde otomatik netlemesi ve çekim hızı aksiyonun hızını yakalama konusunda ideal olduğu için, pistte fotoğraf çekerken Sony α9’u kullanıyorum. Saniyenin 1/50'sinde çekim yapmanız gerekir çünkü aksiyonun hızını göstermenizi sağlayan özellikler yavaş deklanşör hızları ve yatay kaydırma.”
“Pit alanında veya portrelerde çekim yaparken α7R III kullanıyorum ama ekstra çözünürlük istersem bazen hareket halindeki motosikletleri çekerken de kullanıyorum. Bazen tam tersi de oluyor; galibiyetini kutlayan bir sürücüyü veya pit stop’ı çekmek istiyorum, o zaman da 20 fps çekim hızı için α9’u kullanıyorum.”
Alejandro, fotoğraf çekerken kitinin özelliklerinin hayatını nasıl kolaylaştırdığını anlatıyor: “Fotoğraf makinelerimde sevdiğim özelliklerden biri Eye AF, çünkü lenslerimden daha iyi faydalanmamı sağlıyor. 35 mm f/1.4, 50 mm f/1.4 veya 85 mm f/1.4 ile, odağı tam olarak nesnenin gözünde tutmak zor olabiliyor ama Eye AF sayesinde, her seferinde netlik elde edebiliyorum.”
Alejandro, doğru çekimi yakalamak için çektiği şeye göre farklı lensler kullanıp bunları düzenli olarak değiştiriyor. "Pistte genellikle 100-400 mm f/4.5-5.6 GM OSS ve 1,4x dönüştürücü kullanıyorum. Bazen pistte FE 70-200 mm f/2.8 GM OSS de kullanıyorum ama bu lensi çoğunlukla parc fermé, başlangıç çizgisi ve pit alanında kullanıyorum," diye açıklıyor. Alejandro açısından, bir sürü ekipmanla yarıştan yarışa giderken ona yardımcı olduğu için uygun ağırlık da bir faktör: “Küçük FE 28 mm f/2 ve FE 85 mm f/1.8’i de yanımda taşıyorum; daha uygun fiyatlı bir lens ama performansı inanılmaz.”
Alejandro’nun, izinden gitmek isteyenler için bir tavsiyesi var: “Hazırlıklıysanız her şeyi yapabilirsiniz. Bu, her zaman size bağlıdır; her şeyi yapabilirsiniz.”
“Fotoğrafçılıkta göstermek istediğinizi aktarmanın bir yolu daima vardır”