Dünyanın en zorlu ve en uzak kimi ortamlarında çalışan bir macera fotoğrafçısı olarak her şeye hazır olmalısınız. Marek Arcimowicz nasıl her şeye hazırsa, fotoğraf makinesi ekipmanları da öyle.
Kullanımda öncelik verdiği ekipman, α7R III ve α6500 gibi değiştirilebilir lenslerle birlikte hafif Alpha gövdeler olsa da çantasında daha da küçük bir ekipman için de yer ayırıyor: güçlü 1,0 inç sensörü ve çok yönlü zum lensiyle birlikte RX100 V kompakt fotoğraf makinesi. Bu makine çok az yer kaplamakla birlikte hafif yapısından beklenmeyecek ölçüde büyük etki yaratan görüntüler üretiyor.
“Tuhaf bir şey,” diyor Marek, “insanlar sizi RX100 gibi küçük bir fotoğraf makinesi kullanırken gördüklerinde, normalde makine karşısında hareket edecekleri şekilde hareket etmiyorlar. Makine çok küçük olduğundan onu büyük bir fotoğrafçının aleti gibi görmüyorlar. Görünüşü öyle görkemli değil ama kalite açısından büyük fotoğraf makinelerinden bile daha iyi sonuç verebiliyor; gereken her özelliğe sahip. Nereye gitsem onu da yanımda götürebiliyorum, üstelik küçük yapısı sayesinde diğer makinelerle çekim yapılamayacak yerlerde de çekim yapabiliyorum.”
Marek, arkadaşı olan, Jaisalmer Mihracesi’nin torununun Hindistan’da gerçekleşen düğününden bahsediyor. “Eşsiz bir andı,” diyor, “Hindistan aristokrasisine de tanıklık ettiğim çok özel bir andı. İnanılmaz zengin bir deneyimdi ve zenginlik derken maddi varlığı değil, renkleri, dokuları ve insanları kastediyorum. Bir fotoğrafçı için adeta cennetti. Düğünde küçük boyutundan ötürü RX100’ü kullandım çünkü ortamda etki oluşturmadan fotoğraf çekmemi sağlayacaktı. Ben oraya damadın arkadaşı olarak gitmiştim, o yüzden kimseyi rahatsız etmek istemedim, böyle olunca onlar da bana, başka birine göstermeyecekleri yakınlığı gösterdiler. Hayatımın çok önemli bir ânıydı, bir fotoğrafçı olarak da aynı şeyi söyleyebilirim.”
Marek’e göre, RX100 V fotoğraf makinesinin dikkat çekmemesini sağlayan tek unsur boyutu değil, bu niteliğinde sessiz deklanşör gibi özellikleri de pay sahibi. Şu sözlerle açıklıyor: “Elektronik deklanşörle sessiz çekim sayesinde nesne üzerinde etki yaratmadan çalışabiliyorsunuz, adeta görünmez oluyorsunuz. Kimileri bir size, bir de kendi kullandıkları büyük fotoğraf makinelerine ve lenslere bakarak sizi amatör bir fotoğrafçı gibi görüyor fakat eğer nesneye daha fazla yaklaşıp gerçeklik taşıyan fotoğraflar çekebiliyorsam profesyonel anlamda avantaj kazanmışım demektir.”
Marek’e göre RX100 V, gösterişli bir düğünün konforlu ortamından sırt çantasıyla gezip yolda çekim yapmanın sıkıntılarına kadar her koşulda rahatlık sunuyor. Gülerek “Bakın,” diyor, “biraz daha büyük olsa çekiç niyetine bile kullanabilirim. Biliyorum ki RX makinemi yıllarca yanımda taşıyabilirim. Bana ayak uydurabilmesi, dağlarda ve ormanlarda iyi performans gösterebilmesi için sağlam olması lazım ve bu makine tam da o kadar sağlam. Yapısı büyük oranda metal ama yine de geri çekilebilir lense dikkat etmek gerekiyor. Bu makineyi defalarca çöllere, Alpler’in ve Sibirya’nın karlı ve buzlu arazilerine, Bhutan Himalayalarına ve Borneo’nun nemli iklimine götürdüm, hatta kılıf içine koyarak su altında bile kullandım.”
RX100 V fotoğraf makinesi de adeta çok yönlü bir canavar; lensinden, netlemesinden ve 24 fps çekim hızından düşük ışık ve yüksek ISO koşullarındaki performansına kadar. “Zum lensin kalitesi çok yüksek,” diyor Marek, “biraz daha geniş olabilirdi ama böyle küçük bir hacimde bu kolay bir şey değil, ayrıca fotoğraf makinesi de bu açıdan harika nitelikte. Benim yaptığım işi için 28-100mm eşdeğeri optimum olacaktır çünkü bir belgesel fotoğrafçısının tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.”
Lensin hızlı hareket eden diyafram açıklığı, yüksek ISO’larda sensörün harika performansıyla bir araya geliyor ve bu fotoğraf makinesini düşük ışıkta da harika bir seçim haline getiriyor. Marek şöyle anlatıyor: “Bu özelliği defalarca güvenle kullandım, örneğin geçen yıl Keşmir’de kılavuzumu fotoğrafladığım çekim. Çekimi bir çadırın içinde yaptık, tek ışığı kaynağı içerideki bir iki mumdan ibaretti. 50 veya 400 ASA’da slayt film çekimlerine alışkın biri olarak, 640, 1000 düzeylerinde ve hatta 3200 ve üzeri ISO’larda çekim yapabilmek muhteşemdi. Olanaklar muazzam genişlikte.”
Marek aynı zamanda RX100 V’in, 4K 30p videolardan muhteşem 960 fps ağır çekim efektlerine kadar uzanan video özelliklerinden de fazlasıyla yararlanıyor. “Video kesinlikle RX100’ün en güçlü özelliklerinden biri,” diyor, “çünkü kalitesi muhteşem. Dolayısıyla makineyi aile çekimleri ve belgesel gibi genel amaçlarla da kullanabileceğiniz gibi, profesyonel düzeyde sonuç da elde ediyorsunuz. Birkaç yıldır National Geographic’in Polonya Yazı İşleri Müdürü ile birlikte seyahat ediyorum ve birlikte bir dizi film çektik. Bir seferinde, Borneo’da film çekimi yaparken, ekibin özel su altı ekipmanına sahip büyük TV prodüksiyon kameraları vardı ama bunlar işe yaramadı! Sonuç olarak o filmin %99’unu RX ile çektik. Ortaya çıkan kaliteyi görünce, ekip bana böyle yüksek kalite beklemediklerini söyledi!”
Marek, RX100 ile kalite ve çok yönlülüğün hemen elinin altında olduğunu söylüyor ve şöyle açıklıyor: “Bu fotoğraf makinesiyle 2 x 3 fit sergi baskıları hazırladığımda, bakan kişinin bu görüntünün kompakt bir makineyle çekildiğini anlaması kesinlikle hiç kolay olmuyor. Üstelik tüm bunları elde ettiğim makine öyle hafif ki makineyi adeta vücudumun parçası gibi hissediyorum.”
“İyi bir gezginin sabit bir planı olmaz ve niyeti bir yere varmak değildir” - 老子 Lǎozi (Lao Tzu; MÖ 6. - 5. yüzyıl)
