Bir aracı sayısız yolla gösterebilirim; üstü açık arabanın gün batımında yol aldığı romantik, duygusal bir görüntü mü istiyorum? Aynı arabanın minimum ışıkla gölgelerde dolaşmasını mı istiyorum? Ya da belki de araba yolda hızla savrulurken çekilmiş vahşi bir fotoğraf olabilir. İşe başladığımda tuval boş oluyor; elimdeki araçlarla, Sony Alpha A7 III’üm ve hayal gücümle doğru resmi çiziyorum.
En önemlisi her zaman bir hikaye anlatmaya çalışmak, tepki oluşturmaya ve duygu uyandırmaya çalışmak. İnsanların gülümsemesini, heyecanlanmasını ve fotoğrafın havasını hissetmesini istiyorum.
Çekimi planlamak
Genel olarak, müşterilerim ürünlerinin temiz, gösterişli görüntülerini istiyor ama iş gerçekten müşteriye ve çalıştığımız projeye bağlı. Arabadan ve projeden bağımsız olarak, sahneyi kurmak ve arka plandaki yeri seçmek genellikle bütün fotoğrafın kilit unsurudur. Arka plan, arabayı bir duruma ve bir role yerleştiriyor; yani doğru olanı seçmek, son ürün ve fotoğrafın yaratmasını istediğiniz his için çok önemli.
Çok fazla mekan keşfi yapıyorum, çok seyahat ediyorum ve bazen rastgele yerlerde duruyorum, fotoğraf çekip Google Haritalar’a ekliyorum ve dönüp gidiyorum. Kullandığım yerlerin birçoğunu da tekrar kullanıyorum; farklı açı, ışık ve kadraj seçimi, bir yeri aynı yer gibi görünmeyecek kadar değiştirebiliyor.
Çekimi yapmak
Fotoğraf makinesi kitimi oldukça sade tutuyorum. Alpha 7 III kullanıyorum ve bunu FE 24-70mm f/4 ZA OSS, FE 16-35mm f/4 ZA OSS, 55mm f/1.8 ZA ve bir Sony FE 85mm f/1.8 ile eşleştiriyorum. Bu, profesyonel fotoğrafçı için bariz bir kit gibi görünmeyebilir, sonuçta f/2.8 G Master sürümleri yerine zum lenslerin f/4 sürümlerini seçtim. Ama en net görüntüleri ve gereken alan derinliğini elde etmek için genellikle f/8 veya f/11’de çekim yapıyorum, yani başka fotoğrafçılara lazım olabilecek geniş diyafram açıklıklarına ihtiyacım yok; olursa da FE 85mm f/1.8 devreye giriyor.
Alpha 7 III’te inanılmaz araba fotoğrafları çekmemi sağlayan birçok farklı özellik var. Öncelikle, 24,2 megapiksel sensörün dinamik aralığı var; post prodüksiyonda pozlamada oynama yapmam için bana büyük bir serbestlik sağlıyor.
Ne kadar çok çekim yaparsam o kadar az kurala uyuyorum. Arabaları fotoğraflamaya başladığımda, bana tekrar tekrar geniş açılı lensle arabaları çekmememi, bir arabayı böyle kırpmamam gerektiğini veya kullandığım ışığın yeterli olmadığını söylediler. Sonra bunların iyi tavsiyeler olduğunu düşünsem de gözü kapalı uyulması gereken evrensel gerçekler olmadıklarını anladım. Bu senaryoların hepsinin kusursuz olacağı bazı durumlar var, sadece nasıl ve ne zaman kullanmanız gerektiğini öğrenmeniz lazım.
Arabanın türü ve arabayı nasıl göstermek istediğim, fotoğraf için doğru ışığı seçerken en çok dikkat ettiğim şeyler. Bazen sadece var olan ışıkla çekim yapıyorum ama fotoğraflarımın çoğunda elektronik flaşlar veya başka yapay ışık kaynakları kullanıyorum. Farklı tamamlayıcılar da kullanılıyor: stripbox’lar, softbox’lar, çıplak elektronik flaşlar, reflektörler veya hepsinin bir kombinasyonu.
Işığı çok sevdiğim fotoğraflardan biri, “Spirit of Ecstasy” denilen kaput ambleminin ayrıntılı bir çekimi. Bu fotoğraf, o gün birçok arabayı fotoğrafladığımız için, sadece 15 dakikalık bir sürede iyi aydınlatılmamış bir garajda çekildi. 2x1 m reflektöre doğru yanan tek bir elektronik flaş kullandım. Çok parlak ve yansıtıcı olan bu yüzeyde yumuşak bir ışık efektini böyle elde edebildim.
Otomotiv fotoğrafları çekmeye başladığınızda, vereceğim tavsiye her zaman “Fotoğraf çekmeye ve deney yapmaya devam edin, en iyisini henüz bulmadınız,” demek olur. Fotoğraf makinenizi alın, dışarı çıkın ve yaratıcılığınızı konuşturun. Elinizde çok güçlü bir araç var, yani tek sınırınız hayal gücünüz.