









“Bir fotoğrafın en güzel yanı, içindeki insanlar değişse bile hiç değişmemesi” - Andy Warhol
Marcis için fotoğrafçılık sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı ve bu sayede bir düğün fotoğrafçısı olarak popüler oldu ve sanatsal alanda takdir kazandı. Hala en büyük tutkusu olan fotoğraf çekimine 11 yaşında başladı ve her başarısı daha da büyük hedefler belirlemesine yol açtı. Kendi sözleriyle, günlük işlerinde en büyük sınavı kendini aşmak: "Her fotoğraf çekimine aklımda tek bir düşünceyle gidiyorum: önceki halimden daha iyi olmak, çalıştığım her müşterinin kendini özel hissetmesi için yeni bir şey yaratmak. İdealist olduğumun ve kendimden de başkalarından da çok şey beklediğimin farkındayım. Fotoğraflarını aldıktan sonra insanların paylaştığı görüşler benim için en büyük ödül ve esas motivasyon kaynağım." Profesyonel spektrumu çok geniş; yalnızca düğünlerle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda portre, röportaj ve iç mekan fotoğrafçılığını da kapsıyor. Marcis, boş zamanlarında özellikle doğa fotoğrafçılığına büyük ilgi duyuyor ve ayrıca dersler ve atölyeler ile deneyimlerini paylaşıyor.